melis..melissa..kimine gore peri tozu..kimine gore bal arisi..

28 Şubat 2011 Pazartesi

Yaprak sarmali oi vai voi..



Iki arkadasim var..ikisi birbirininden habersiz, biri herseyi birakti gitti kaf dagina simdi orda mutlu bir asci..butun emeklerini, puff diye bir solukta ufledi, geride birakti..secimler yapti.., takti fotograf makinesini boynuna seyr-u sefer eglemekte bir yandan..diger arkadasim; sanki yillardir taniyor gibi hissediyorum..ayni sehirden ayni yollardan farkli zamanlarda gectik yuruduk , ayni bankta oturup, kimbilir bir yil arayla ne dunyalar kurtardik..., kendi kendimizi “drama queen” ilan ettik araf’ta kaldik..tek kalan kendimimiz (!)sandik,..,isin icinde cikamayinca herseyi kadere kismete biraktik (malum karar vermekten kacmanin en en kestirme yolu!, bir kufur salladik yildizlara)..ikisiyle de hicbir zaman ayni yerde ayni zamanda olamadim..yakin bir zamanda olabilecegimi de sanmiyorum maalesef..yazdiklari seylerde o kadar cok kendimi buldum ki atifta bulunmadan edemedim...., elinize saglik benim iki ayri amazonum;)
Lanetli rapunzelim,benim sinirlar otesinde yasadiklarimin farkli koordinatlarda karbon kopyasi gibisin..artik talihimiz “drama queen” ligimizden mi kaynakli yoksa dogum tarihimizin bir fiil ay gun yil ayni zaman olmasindan mi bilmiyorum,..komedi tadinda bakamiyoruz onumuze konulanlara, koyver rahvan gitsin diyemiyoruz, surekli bir sorgulama hali otu boku.. belki de olur olmadik herkese guveniyoruz, kolay dost belliyoruz sonra popoya bir postal yiyiveriyoruz, dustugumuz araf’lardan kararsizliklarimizdan oi vai voi “yesterday mistake” esliginde cikmak icin debeleniyoruz,sems gibisi var midir acep diyoruz,illa ki guzel birseyler de olmuyor degil tabi hayatta, mesela ince sacak kok salisimiz farkli saksilara.. hep bir bonzai gibi olmak istemisimdir ben bir farkla o ayri konu.Hani boyle az yer kaplayim hayatta ama bir o kadar koklerim damarlarim sonuna kadar tutunsun saksima..omru uzun ciceklerden agaclardan olayim istemisimdir, sense “armut olsaydim keske..en azindan kazik kok..kolay kolay kopmuyor(!)” diyenlerdensin..varsin olsun, en azindan “ol-unca” dibine dusuyor armut, benimkisi daha umutsuz vakka..;)soguk makarna gibiyim iste..ne muazzam bir katkim var dunyaya ne de zararim bonzai misali minik saksida..;)

Mutlu ascim sana gelince, hicbirimizin kolay kolay cesaret edemeyecegi seyi yaptin, okudugun okulu, egitimi,sirketi, sevdiklerini, emegi isi gucu bir kefe koydun diger kefeye hayallerini, atladin atinin terkisine seyr-u sefere..seferden gani gani guzel yemeklerle..tadlarla donmek adina,..,en buyuk hayallerimden biri boynumda makinem diyar diyar gezip, yoresel yemekleri ogrenmek yapmak sonra onlarin hikayelerini uzun uzun yazmakti... (artik ver elini anadolu,ordan yok hindistan yok nepal, ver elini cin vs vs.)benim yerime sen yaparsin artik..nasil ozeniyorum sana bir bilsen.. fransizca gourmet, “lezzeti kesfetmis, damak tadina sahip kisi” demekmis, arastirmalarim sonucunda “yemesini” bilen anlamini da cikartmadim degil hani,..kisi eger bende yemek zevki var, ben tukettigim yemekleri bir sanat kivaminda tuketebiliyorsam benim bir gurme olasim geldi diyebilir, asci olamadim bari gurme olurum ben de hirs yapmadim degil hani..birinizin fotografi, yemekleri, digerinin yazilari, saglam kok(!)leri eksik olmasin..benim icin kendinize playlist lerinizden oi vai voi den bir parca secin...;)ben, zeytinyagli yaprak sarmami sarmaya devam edeyim..;)

2 yorum:

* dedi ki...

Refugee seçtim ben senin yaprak sarmanın yanına. Kokusu tadı taa geldi İtalya'lardan buraya.
Hepimiz aslında göçebeyiz bu topraklarda. Yerimiz yurdumuz kendimizden öte değil. Benim tanıdığım Melis de bir göçebe. Yeri yurdu baktığı, nefes aldığı her yer... Güzel yazın için ayrıca teşekkürler.

hilal dedi ki...

Beni de yakında bu listeye dahil edebilirsin. işi gücü bıraktı ama bir hobisi olmadığından evde pineklemekle meşgul diye :)